8 Aralık 2007 Cumartesi

Edep Ya HU

Yazılarını severek takip ettiğim KALEMZEDE mahlasıyla yazan güzel insan son açtığı blog sayfasınıda kapatmış maalesef.

Ama bir çok yerde yazılarına rastlıyorum ve bu yazısını sizlerle paylaşmak istedim.

Edep Ya HU

bu düsturu ifade eden bir de farsça deyiş vardır:

bî-edeb râ edeb kerden, edeb est

türkçesi: "edepsize edeple davranmak edeptendir."

edepli olmak, islam'da da insana her türlü koşulda emredilen bir davranış biçimidir. kalem suresinin 4. ayeti, "ve muhakkak sen pek büyük bir ahlak üzeresin" der. islam peygamberi de, "ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim" ve "beni rabb'im terbiye etti ve terbiyemi de en güzel yaptı" sözlerini söylemiştir.

mevlânâ da şu güzel beyitleriyle "edeb"in anlamını ve önemini yeterince göstermiştir:

âdem-i zâde eger bî-edeb est, âdem nist
fark der cism-i benî âdem ü hayvan edeb est
çeşm be küşâ-yı bi-bîn cümle kelâmullâh râ
âyet âyet hemegî manî-i kurân edeb est

türkçesiyle söylersek, "âdem oğlu eğer ki edepsizdir, âdem değildir; âdem ve hayvan cinslerinin cismindeki fark edeptir; gözünü aç bak cümle kelamullaha; ayet ayet bütün manası kur'an'ın edeptir."

edepli kalmanın, edepli olmanın bir erdem olduğunu destekleyen birçok beyit, vecize, hadis, söz vardır. işte bunlardan bazıları:

edep bir tac imiş nur-i hüda'dan
giy ol tacı emin ol her belâdan

yukarıdaki beyti türkçeye çevirmeye gerek duymadım.

eddibu'n-nefse eyyühe'l-ahbabu
turuku'd-dini kulluha adabu

bu arapça beyit de türkçede şu anlama geliyor: "nefsinizi edepli kılın ey dostlar, dinin tüm yolları edeptir."

yine bir arapça özlü söz:

el-fazlu bi'l-edeb, lâ bil asli ve'n-neseb

yani, "erdem edeptedir, soy sopta değil."

şimdi de nâbi'den bir beyit:

hadd-i zâtında kim olmazsa edib
feleğin sillesi eyler te'dib

görülen o ki, söylemekten çekinmemek gerek: edepli olmak, edepli kalmak, her durum ve koşulda bir erdemdir. edepsizliğe edepsizlikle karşılık vermek, erdemli bir insanın yapması istenmeyen bir davranış biçimi olarak reddedilmiştir. felsefede bu görüşe karşılık gelen görüşler ve anlayışlar var mıdır, bilmiyorum ama en azından islam'da edebin, kaynağı kur'an-ı kerim'de bulunan bir zorunluluk, zorunlu bir davranış biçimi, hal olduğu gerçeği hadisler ve beyitlerle de desteklenmiştir. dahası, adabımuaşeret'i de edebiyat'ı da bu bağlamda anlamak gerekir aslında.

kaynak: http://www.edebiyatsozluk.com/sozluk.php?process=eid&eid=30353

Hiç yorum yok: