26 Kasım 2008 Çarşamba

Umutsuzların umut kapısı olan Rabbim.

Hakan Kılıç

Allahım senden bir şey istemeye dilim varmıyor, biliyorum büyük günahkarım... Senin yolunda olmak sadece dilimde oldu,Ne ibadet ettim, nede yasaklarına uydum..Korkuyorum yarabbim son nefesimde böyle ölmekten korkuyorum..Dünyadaki her ızdıraba, Her kötülüğe başıma gelecek herşeye razıyım yeterki senin yolunda olmayı nasip et...Son nefesimde Yarabbim senin adını peygamber efendimizi zikir etmeyi nasip eyle...
Senki affedenlerin en yücesi..Umutsuzların umut kapısı son çaresi..
Beni hidayet lutfuna ulaştır...
Dualarımı kabul et Allahım.....

Kaynak: mucize.net

Ya Rabb!

Remziye

10.10.2008 - 17:28:13

Bana rahmetlilerin en rahmetlisi olarak tanıştırılan allahım. Korkarak değilde severek yaklaştığım rabbim. Herşeyin sonucu sana bağlanmışken kapama kapılarınıki ben ahmaklık yapmak zorunda kalıp başka şeyler arayıp bağlanmayayım. Çaresizlik sessizlik anlayamamazlık verme. İnsanın nefsi ile denenmesi ne zormuş ya rabbim. Başka bişeye gerek yok hatta dünyaya. Sen sana yetiyosun kahretmeye öldürmeye. Kendimi bildim bileli yaşadığım aynı senaryodan beni kim kurtarabilir. Kainatın senaristliğini yapmışken sen. Hem başka ne çare varki. Diledim bekledim ve olmadı. Varış nereye dönüş hep aynı sana. Dilettiren vermeyen dönüşü olan Herşey heryer hertaraf sana iken. O çok sevdiğin ama tüm insanlara çok zor gelen mübarek isimlerinden sabır ismi ile deneme inşallah. Kendi adıma çok zor gelmekte.Belki başarmaktayım başardım biçok kez kayıplarım oldu. Sevdiğim nice insanları gömmek zorunda kaldım kalbime de bir kabir oldu içimde. Ey rabbim ağır gelmekte demek istemem. İsterimki onlar ne ki kimki hatta istemek dahi istemezdim. Ama gel görki kulum ve üzgünüm ki dayanamıyorum artık. Çünkü hep aynı yakarışla kapına geldiğimde. Bir an olup geri gitmesi, yada hiç cevap gelmemesi( cv p senin dilediğin şekillerde kim bilir kaç kez gelmiştir ) lakin dilediğim içimi yakan nedenle alakalı beni bitkin düşürdü kendime hayata ve umut, beklenti,istek kalmadı. Sen dua ediniz kabul edeyim. Kulumun ellerini boş çevirmekten haya ederim diyecek kadar merhametli ve büyükken. Lütfen lütfen lütfen Allahım belki günahkar saydın isyankar belkide. Acı evet ama üzerimde sırf senin kulun olduğum için zerre misali merhametin ve rahmetin varsa. onun yüzü suyu hürmetine, habibinin. senin hazinen geniş ben aciz her kul gibi bir kulum. sana sunacak hiç bişeyim yok. istemeye yüzüm dahi yokken. Ama olurya inşallah merhamet duyarsın ve bana nasip edersin artık çok geçmeden dileğimi. Ne kadar umut kalmasada tesbih olmuş dilime sana yakarış yüzsüz bi dilenci misali. Vermedi diye kendi kendime kızsamda. yüzüme kapansada çaresiz ölene dek kapındayım öldükten sonrada. Lütfen allahım tut yaşlanmış ruhumun derin yaralarını ve bir dokun. senin bir dokunuşun yeter yarabbim. Başka çarem yok.. Ben seni hep iyi bilirim.Şeytanın dahi duasını kıyamete kadar kabul edecek kadar. Bana neden rabbim dedirtme allahım amin amin amin....

Kaynak: mucize.net

Büyük bir sınavdayız.

Remziye

10.10.2008 - 16:41:16

Size birşey diyim mi. Ciddi anlamda aklımı kaybetme korkusu ve her ne yaşarsam yaşayayım beynimin ve yüreğimin arka planında bir burukluk ve istediğime kavuşamamanın verdiği o his ölümü resmen arzuluyor. Nasıl bir muammadır anlamış değilim. Yalnız çok acı. Daha çok küçük yaşlarda allhımı çok seviyorum. ben ne zaman denencem ona sevgimi nasıl göstercem bak hiç bişey geçemeyecek derken şimdi dua ederken aynı niyete ellerim açılmaz oluyo. Bu mahçupluk ölmek için yetmezmi. Kafan ruhun karışık daha ne yaşadığnı anlamadan. apansızın ölüm geldiğinde hazırlıksız yakalanıp yenik düşmenin azabı ise cabası öyle bi çıkmazdayımki ayrıca bu yıl iki yıl önce yada başka bişey değil. kendimi bildim bileli. ama şunu biliyorum. buda bi sınav bunu hissettiren bu savaşı içime verende rabbim.yapılacak n e var bilimyorum duadan başkada ne olabilirki. ediyorum ama üzgünüm ki artık sanki krizi gelen insanlara verilen morfinim( duam ) bile yetersiz kalıyomuş gibi.Ölüm için dua etmenin neresinde hayır var demeyin bence. İnsanların alay edebilecek kapasitede bi insan olmaktansa. yada ne bilim y aaa allah katında ve kendine kaldığında ruhun hala istedğine ulaşamadığı için ayrıca engelleyemediği dünyevi bi arzu için ne yazıkki bence ölüm daha hayırlıdır. ve umarım olur. Allah benim gibilere yardım etsin. dileklerini yaşatsında yalnız ve isyankar bırakmasın onları. İnanın insanın sadece bedeni değil ruhuda kanser oluyo. ve ben sancıları kesecek anlık ağrı kesicileri istemiyorum artık ne yazıkki.. :(

Kaynak: mucize.net

Oğlumun hayırlısı ile teskere almasını nasip et.

anne

28.06.2008 - 14:32:06

Oğlumun hayırlısıyla teskere almasını nasip et Ya Rabbim içine ferahlık ver sabır ver dayanma gücü ver yarabbim şu an içinde bulunduğu ruhsal sıkıntılarını bir an önce gider yarabbi sen herşeye kadirsin allahım dualarımı kabul et amin sevgili kardeşlerim gelin hep birliklikte dua edip amin diyelim Allah razı olsun allah bütün ordumuzu korusun amin ya rabbel alemin.

Kaynak: mucize.net

Allah'ım sen herşeye gücü yetensin

Ahmet

21.06.2008 - 19:09:53
Allah'ım sen herşeye gücü yetensin.yüce rabbim sen gönlümdeki kişininin düzelmesini saglayarak ona ve bana hidayet nasip eyle.Amin

Kaynak: mucize.net

YAKARIŞ - Harun Bozkurt

Ya Rab…!
Senin ilmine, izzetine;
Akıllar her dem nadan kalır.
Senin ekmel-i kudretine
Bakanlar görür, hayran kalır.

Yakışır yücelik şanına.
Erdi kulların ihsanına.
Yoktan, var olma sanatına,
Kavuşanlar hep şükran kalır.

Sendedir bütün güzellikler.
Sana amade gizlilikler.
Esmanda olan özellikler,
Kime sunulsa sultan kalır.

Sana teslim olan bir insan,
Hem mümindir hem de Müslüman.
Seni arzulayan her bir can,
Dünyada daim hicran kalır.

Sana yönelir hep bilenler.
Seninle yücelir bedenler.
Senden özgesine gidenler,
İki cihanda hüsran kalır.

Girerken kader denen yola,
Hayırlar bize ihsan ola.
Sana isyankâr olan kula,
Hayat, ebedi zindan kalır.

Bir lütuftur dua, edene.
İkramdır, sana yönelene.
İnat edip yüz çevirene.
Bütün mevsimler hazan kalır.

Serdin önümüze serveti.
Suyla indirdin bereketi.
Bahşettiğin türlü nimeti,
İnkâr edenler küfran kalır.

Gönderdin nebileri Zişan.
Kitaplar indirdin uyaran.
Emirlerine karşı duran,
Bütün acziyle üryan kalır.

Kudretini anlatır zerrat.
İlminle döner hep seyyarat.
Tecellini yansıtan mirat,
Didar olana ayan kalır.

Nurunla tutuşur felekler.
Emrinle uçuşur melekler.
Aşkınla çarpan saf yürekler,
Bu dünyada hep Suzan kalır.

Ya Rab…!
Garip aşık mest hikmetine,
Muhtaçtır sonsuz himmetine.
Müminlerle bir, cennetine
Girse daima şadan kalır.

Harun Bozkurt

31 Ekim 2008 Cuma

Ya Rabb! sen bizleri yolunda sabit tut.

Muammer Çakıcı

Ya Rabb! sana yalvarmak sana dua etmek ıcın, sana kulluk etmek ıcın bızlerı senın yolunda sabit tut, bol mahsul, bol rahmet, hayırlı devlet, hayırlı evlat, hayırlı hayırlı rızıklar ver Ya Rabbı sana yalvarmak ıcın burdayım.

26.05.2008 - 23:00:12

Kaynak: mucize.net

Rahmet ve bereket ihsan et.

VEDAT

CENABI HAK CÜMLE MUHAMMED ÜMMETİNE DE BİZ GÜNAHKAR KULLARINA DA RAHMET BEREKET İHSAN EYLİYE.HANGİ YÜZLE BUNLARI İSTİYORUZ BİLMİYORUM AMA ÜZERİMİZDEKİ MUHAMMED MUSTAFA'NIN (S.A.V) ŞEFAATİNE NAİL OLMA FIRSATINI VERE CENABI HAK.AMİN.

Allah'ım yardım et.

sevgi
Nerden: izmir
Yaş: 29

Perşembe,
26.Ekim, 2006 - 14:37

Büyük Allahım, çaresizlerin çaresi, yardım et ne olur..Gelip kapına sığındım gidecek yerim yok yalvarırım hayırlı bir kapı aç..çaresizim gidecek yerim yok dermansızım Allahım yardım et..Geri çevirme bu gözyaşlarıyla sana yalvarın kulunu ne olur..Allahım hepinizin duasını kabul etsin..

Kaynak:mucize.net

Dostluğun neresindeyiz? ( dua dostluğu )

Kıt kelime dağarcığımla öyle kocaman kocaman laflar edemeyeceğim ama yürekten konuştuğumu düşünüp, yüreğimle sesleneceğim.Rabbim muvaffak kılsın.

Dostlar dostluk, kardeşlik, birlik diyoruz bunlar öyle dudak ucuyla söylenmiş ucuz kelimeler değil, yüreğin yanıp acılara ram olduğu vakitlerde bir dostluk denizinde ferahlanması için sığınılmış kelimeler, dostluğu tanımlamak için daldığımızda, manalarının derinliğini ölçmeye cüret edemeyeceğimiz kutlu kelimeler.

Bizim için dün böyleydi, bu gün de böyle, yarında böyle olacak inşaallah.

Eğer ki yüreğimizdeki dostluk ateşinde azalma hissedersek önce kendimizi yoklarız.
Biz hala dost muyuz?
Dostluk hala sıcak mı?
Dost kelimesi hala derin mi?
Bu derinliğe atılacak güç ve yürek hala bizde mevcut mu?
Dosttan önce biz dost muyuz? Bu tanıma uygunluğumuz ne raddede bunu sorgularız.

Bu süreçte eğer ki olumsuz bir kanı oluşursa mümkün olduğunca susmayı yeğleriz.Çünkü dost diye seslenişlerimiz yürekten olmayınca tesiri hususunda kocaman bir soru işareti oluşur.

Ey dost sana sesleniyorum beni duyar mısın?
Kalbinden bana sevgi sunar mısın?
Belki seslenişlerim kulağına erişmez ama kalbine erişir ise, sende bana kalbinle bu sıcaklığı sunar mısın?

Yasin
19 ekim 08

13 Mayıs 2008 Salı

Dua dostlugu

bir dost
Yaş: 50

Pazar, 11.Şubat, 2007 - 20:37

Allahım sen bütün müslümanlara ve içinde de bana yardım et sen halimi zaten biliyorsun ve çaresizliğimi! tabiki benim ve benim gibilerin çaresizliği senin isteğinle anında ortadan kalkar buna şüphem yok ama Allahım artık gücüm kalmadı sana yalvarıyorum tüm müslümanların ve benim çözülmez dertlerimize deva ol aminnnn

Dua dostluğu

Su
Nerden: Safranbolu
Yaş: 34

Pazar, 11.Şubat, 2007 - 23:38

Allahım yanımızdasın...içimizdesin.. .görmüyoruz.. çoğu kez hissetmiyoruz...çok yazık....yüreğimizle seni görebilmeyi ... yüreğimizde seni hisedebilmeyi nasip eyle..öyleki..nasıl anlatayım...yanımda ol..yanımızda ol ...huzurum ol... huzurumuz ol...düşmeden elimden tutanım ol...düşmeden elimizden tutanımız ol... kör gözlerimiz...kör yüreğimiz görür olsun...hepimiz senin yolunda olalım hak yolundan ayrılmayalım.amin ..

Dua dostluğu

HAKAN SALTAN

Pazartesi, 12.Şubat, 2007 - 17:40

ALLAHIM ÇOK ZOR DURUMDAYIM BANA YARDIM ELİNİ UZAT ÇOK BORCUM VAR YARABBİM. SEN BANA TAŞIYAMIYACAĞIM KADAR BÜYÜK BİR YÜK VERME YARABBİM SEN BANA YARDIM ET HERŞEYDEN ÜMİDİMİ KESMİŞ YÜCE YARADANDAN YARDIM BEKLİYORUM HERGÜN DUA EDİP YALVARIYORUM YARABBİM SEN BENİ BORÇLARIMDAN KURTAR.

Hani düşünürsün ya…

Hani düşünürsün ya bir dost bulmayı
Dostun kalbinde kaybolmayı
Tam buldum derken kayar
Bir ip gibi belki seni boğar

Boğulabilmek dost elinden olursa amenna.
Biz dostluğun amentüsüne iman ettik kalbimizle
Yan çizmek olmaz
Tüm çizgileri ona çizdik
Tüm doğrular ona çıkar
Bazen çok acıtır
Bazen bunaltır sıkar
Ama bilirsin gerçek dost asla ölmeden bırakmaz, bırakamaz.Ölünce şeklen bıraksada manen bırakmaz.

Ey dost desem beni duyar mısın?
Sessizliğimle seslensem
Tüm kalbimle eğilsem
Hatta yerlerde sürünsem
Beni tutup kaldırır mısın?
Gözlerime bakıp bak burdayım diyerek aslında sükût ederek, gözlerimin derinliğinde serinleyerek bana sahip çıkar mısın?

Seslenişine meftunum
EY DOST!!!

Yasin
11 mayıs 08 / İst.

İlahiyatçı-yazar Mevlüt Özcan´dan Genç Müslüman´ın meselelerine fetvalar

Şimdilerde ne kadar yaygın bilemiyorum ama bundan 7-8 sene evvel çokça duyduğumuz bir şeydi. Gençler günaha girmemek iddiası ile ailelere haber vermeden ve evliliğin hükümlerinden “ilanı” gerçekleştirmeden dini nikah kıyıyorlardı. Bunun hükmü nedir?

Üniversitelerdeki gençlerin kadın-erkek ilişkileri kelimenin tam anlamıyla korkunç bir felakettir. İmanlı olanları bu felaketin ağırlığını hafifletmek için sizin de sorduğunuz gibi nikah adı ile bir muameleye girişiyorlar. Bu muamele nikah değildir. Muta olarak bilinen bir girişimdir. Zaman zaman bilhassa kısmen de olsa dini eğitim alan gençler bu girişimlerini bize de taşıyorlar.

Evleneceğiz nikah yapmak istiyoruz bu konuda bize kolaylık sağlar mısınız diyorlar. Biz de kendilerine yaptığınız şeyin zina basamağı olduğunu, zinhar böyle bir şey yapmamaları gerektiğini ikaz ediyoruz. İki saatlik bir konuşma ile gençlere nasihat ediyoruz ikna oluyorlar, hem bu birliktelikten hem de “nikah meselesinden” vazgeçiyorlar. Siz 7-8 yıl evvel diyorsanız da günümüzde bu 7-8 yıl evvelkinden çok daha büyük boyutlarda seyrediyor. Kısacası bu yapılan nikah değildir. İnsanın kendi kendisini aldatmasıdır. Zinayı meşru kılma temayülüdür. Böylesi birliktelikler gayrimeşrudur.

Dinimizde namahrem olan kişilerin biribirlerine dokunmalarının hatta bakmalarının dahi caiz olmadığını biliyoruz. Buna rağmen el ele tutuşmadan yada başbaşa kalmadan flört eden ve bunda İslami noktada herhangi bir beis görmeyenler var. İslamın bu konudaki hükmü nedir?

Halkımız arasında yaygın bir atasözü vardır. “Ateş ile barut bir arada olamaz” derler. Dokunmadan bakmadan siz nasıl birliktelik sağlayabilirsiniz. Flört demek gayrimeşru bir takım fiilleri icra etmek demektir. Yusuf (a.s) Kuranı Kerimde nakledildiğine göre ben nefsimden emin olamam diyerek Allahtan yardım diliyor. Nefis hiçbir zaman masumiyet göstermez.

Dolayısıyla böyle bir birliktelik evlilik öncesinde zina olur. İki ayrı cins insanın bir odada ayrı ayrı köşelerde oturması bile bir üçüncü şahıs yoksa bu zinaya yaklaşma olur. Dolayısıyla yasak sınırları içindedir. Mensubu olduğumuz dinimiz böyle bir anlayışı reddeder birlikteliği de zina kapsamı içine alır.

Teknolojinin de gelişmesi ile internet ortamında messenger, chat vs. gibi ortamlarda kadın-erkek ilişkilerinin yürütülmesi caiz midir?

Kesinlikle caiz değildir. Böylesi bir hareket zinanın basamaklarını oluşturur. Namuslu insanlar böylesi bağlantılarla bir takım şeyler konuşabilir mi? Konuşursa yarın başkaları ile evlendiklerinde bu konuştuklarını nereye koyacaksınız. Bir erkek böylesi bir birliktelik kurmuş bir kızla nasıl aile yuvası kurabilir.

“Atalarımız alışmış kudurmuştan beterdir” demişlerdir. Bu farklı insanlarla hangi yolla olursa olsun teşriki mesaiye alışmış bir kişi evlense de kudurmuşluk belirtilerini tekrar nüksettirebilir. Birliktelik sadece el ve beden ile gerçekleşmez. Gözler ve sözler ile de yapılabilir.

Bütün bunlara rağmen evlenilecek şahsı illa ki tanımak isteyen veyahut aşksız olmaz diyenler var. Kurana ve sünnete baktığımızda evlilik hususunda nasıl bir uygulama ile karşılaşıyoruz?

Doğrudur. Evlenilecek şahsın tanınması lazım. Ancak bu gayrimeşru birlikteliklerle değil. Evlenecek gençler bir mekanda genellikle ailelerinin arasında birbirlerine gösterilir. Fiziken elektriklenme olmuşsa evlenme adımı atılmış olur. İkinci defa yine gençler üçüncü bir şahsın yanında evlilik şartlarını konuşmak üzere bir araya gelirler.

Şartlarda anlaşma olursa evlenme konusunda birbirlerini daha iyi tanıma açısından yine üçüncü şahısların yanında ölçülere uygun olmak kaydı ile zaman zaman bir araya gelebilirler. Evlenme kararı verildiğinde bir araya gelinceye kadar gençler rahat görüşsünler diye nikah yapılmasını tavsiye etmem. Genelde bunun yapılması facialar oluşturuyor. Bu da kızda yıkıntılara sebebiyet verebiliyor. İslami evlilik adımları böyledir. Tanımanın da caiz olan yolu budur.

Günümüzde bazı insanlar İslamı tebliğ adına karşı cins ile temas kuruyorlar. Bu noktada herhangi bir problem var mı? Belli çerçeveler dahilinde bu tebliğ faaliyeti yürütülebilir mi?

Birbirlerine namahrem olan kadın ve erkeğin birbirlerine tebliğ adı altında temas kurmaları nefse kulluğun neticesi olur. Böyle tebliğ olmaz. Kadın erkeği; erkek de kadını dinler, fakat bu dinleme sadece sesten zevk almak içindir. Birebir olamaz. Şu fark zikredilebilir, erkek kadın cemaate yine belli ölçüler içerisinde vaaz, konferans ve seminer verebilir.

Kuran-ı Kerimde tesettür emrinin olduğunu biliyoruz. Sizce bu emrin uygulamasında son yıllarda bir gevşeme, bu farzı sulandırma var mı? Sadece başörtüsü tesettür müdür?

Hem de bu facia boyutunda seyrediyor. Hani Peygamberimiz (sav) “Giyinik çıplaklara Allah lanet etsin” demiştir ya, günümüzde Müslüman kadınların çok önemli bir bölümü bu lanetin altındadır. Giyilen elbise vücut hatlarını belli ediyorsa bu çıplak gibi olmaktır.

Maalesef böylesi lanetlere maruz kalanları Kâbenin etrafında tavaf ederken de görüyoruz. Cahiliye döneminde hani biz günah işlediğimiz elbiselerle Kâbeyi tavaf edemeyiz deyip çırılçıplak Kâbenin etrafında dolaşanlar gibi. Allah´dan bu felaketlerden ümmeti bir an evvel kurtarmasını diliyoruz. Sadece başörtüsü tesettür değildir.

Modern hayatın ve ekonomik koşulların kadınları da çalışma hayatına sürüklediği söyleniyor. Kadına dinimiz neyi tavsiye ediyor?

Şimdi hayat müşterektir diye kadın erkek dışarıda başkalarının işinde çalışıp para kazanmanın daha rahat bir hayat için zaruret olduğuna inanıyorlar. Kesinlikle yanlıştır. Hayat müşterektir ama buna İslam gözlüğü ile bakmak gerekiyor. Kadın; kocasının karısı, çocuklarının da anasıdır. Çalışma alanı da bu vazife doğrultusundadır.

Ben Müslüman kızlara diyorum ki evleneceğiniz delikanlı ile evlilik şartlarınızı konuşurken “hayat müşterektir, sen de çalışacaksın, birlikte bu hayatı sürdüreceğiz” diyorsa ona vereceğiniz cevap şu olmalıdır: “Tamam hayat müşterek ise ve bu evliliği birlikte sürdüreceksek, madem müşterek o zaman birinci çocuğu ben doğuracağım ikincisini de sen doğuracaksın” deyin ve orayı terk edip, kalkın gidin. Müslüman olmanın gereği budur.

Kadına dinimiz kocasının karısı, çocuklarının anası olmayı emreder.

Bir Müslümanın suya sabuna dokunmadan yaşaması yada tedbir adı altında kendisini saklaması düşünülebilir mi?

Hiç bir Müslüman etrafında cereyan eden olaylara ilgisiz kalamaz. Dünyanın bir tarafında Müslümanlara yapılan her bir zulüm diğer Müslümanlara da yapılmış gibidir. Bunu düşünmeyen bir mümin kâmil mümin olamaz, böylelerine mutfak ile hela arasında bir boru olarak yaşadığı hatırlatılmalıdır.

Yine hiçbir Müslüman tedbir adı altında kimliğini ve kişiliğini saklayamaz. Saklarsa Hz. Bilal´in (r.a) işkence altında tutulması halinde nasıl “Allah birdir” diye haykırdığını nereye koyabiliriz. İman bir cevherdir. İnançlarından taviz verenler kişiliklerini kaybetmeye mahkûm olurlar.

Geçtiğimiz yaz çokça Müslümanların denize girme hikayelerini dinledik. Şunu sormak istiyorum bir Müslümanın haşema ile de olsa karşı cinsin bulunduğu bir yerde denize girmesi caiz midir?

Ecdadımız dinlenmeyi hiçbir zaman denizde ve deniz kıyısında yapmamıştır. Onlar bu işi ormanlıklarda, yeşilliklerde ve tenha yerlerin nezafetinden ve sessizliğinden istifade ederek yapmışlardır. Deniz kenarlarında karşı cinsin bulunduğu mekanlar da haşema ile de olsa Müslüman bir erkek bulunamaz. Müslüman kadınlarında bu tür mekanlarda bulunulması düşünülemez. Müslümanın görevi zinaya yaklaşmamaktır. Buralar günah işleme ortamlarıdır. Şiddetle kaçınmak lazım.

Artık Müslümanlarında yavaş yavaş doğum günü, sevgililer günü vs. gibi günleri kutlamaya başladıklarını görüyoruz. Bu gibi günleri kutlamak caiz midir?

Bu tür özel günler kapitalizmin insanları sömürmek için hayat yolu üzerine kurdukları tuzaktan başka bir şey değildir. Hediye alacaksın kapitalizmin cebine para akıtacaksın. Olmaz. Hem de sevgi bir güne mahsus değildir.

Birileri bu sözümüzden hareketle Kutlu Doğum Haftasınında kutlanmaması gerektiğini düşünebilir. Bu mantık yanlıştır. Çünkü biz Peygamberimiz´i zaten günde beş vakit ezanlarda, kıldığımız namazlarda hep anıyoruz. Efendimizin(sav) anılması bizim imanımızı kuvvetlendirir. Sevaplarımızı arttırır. Diğer günlere dinimiz cevaz vermez.

Yine teknoloji ile mp3ler ya da korsan film vs.ler türedi. Bu ürünleri kullanmak caiz mi?

Korsan ne olursa olsun caiz değildir. Kul hakkını gasp etmek olur.

Son zamanlarda ortaya çıkan bir olgu da bilimsel olma adına; abdeste temizlik, namaza spor gibi anlamların ibadet vurgusundan daha fazla yüklenmesi. Bunun ibadeti yanlız Allaha has kılmaya engel oluşturabileceğini düşünüyor munuz?

İbadetlerin hiç birisi bedensel bir takım menfaatler için yapılmaz, yapılırsa ibadet olmaz. İbadet, sadece Allahın (c.c) rızasını kazanmak için yapılır. Bu yapılırken bedensel kazanımlar da elbette olur. Zayıflamak için oruç tutan bir kişinin ibadeti olmaz. Dikkatli olmak lazım. Ehli küfrün tuzağına düşmemek gerekir.

Şarkı dinlemek caiz midir? Caiz değil ise ilahi ya da ezgi dinlemenin hükmü dinen nasıldır? Caiz ise kadın şarkıcıları dinlemeye dinimiz cevaz verir mi?

Musikide dinleme ya da dinlememe ölçüsü, icra edilen sözlerin imanı zedeleyici, namussuzluğa teşvik edici, hayâ mefhumunu tahrip edici özelliklerde olup olmamasıdır. Olması halinde dinlemek haram olur. Bu anormallikler yoksa caizdir. Şunu da zikredelim; çalınan enstrümanlarda insanı hayâsızlığa teşvik edebilir. Bunların da dinlenilmesi haramdır.

Kadın şarkıcı ve türkücülerin sesleriyle icra edile musikinin dinlenilmesi de haramdır. Son zamanlarda kadın ilahi koroları oluşturuldu. Bu koroların erkek tarafından dinlenilmesi de haramdır. Bunlar yozlaşmaya götürücü bir takım şer girişimlerdir. Dikkatli olmak lazım.

Hocam gençlerimizin top sakal ya da çok değişik şekillerde saç sakal bıraktıklarını, erkeklerin küpe vs. gibi takılar taktıklarını görüyoruz. Bu durumun hükmü nedir?

Erkeklerin küpe takmaları aşırı derecede saç uzatmaları çenelerindeki kılları uzatmaları hiç uygun değildir. “Kim bir kavme benzerse onlarla haşrolur” hükmünü unutmamak lazımdır. Yozlaşmaya götürücü her türlü davranıştan uzak durmak gerekir.

Okey, tavla, kağıt oyunları, satranç ve dama gençlerimiz arasında oldukça yaygın oyunlar. Bu oyunlar helal dairesi içerisinde midir?

İnsanı kumara götürücü bütün oyunlardan uzak durmak görevimizdir. Kumarın basamağı olabilecek hiçbir oyunu helal dairesi içinde zikredemeyiz.

Hanımların yanlarında mahremleri olmadan ikamet ettikleri şehirleri dışındaki bir şehirde üniversite okumaları caiz midir?

Hanımların yanlarında mahremleri olmadan ikamet ettikleri şehirlerden başka bir yerlere gitmeleri caiz olmadığı gibi o şehirlerde okumaları, çalışmaları, gezmeleri de caiz olmaz. Üniversitelerimizin öğrencileri arasındaki konumlar biraz önce de ortaya konuldu. Buraların ne durumda olduğunu öğrenci ebeveynleri dahil olmak üzere bilmeyen yok. Dolayısı ile film çevirmeyi ilim elde etmekle karıştırmamak lazım. Haramda vefa olmaz. Tavizler hiçbir zaman için saadet getirmez. Bu ateşin içine kızlarımızı atmamak lazımdır.

kaynak: www.anadolugenclik.com.tr

25 Nisan 2008 Cuma

Dua dostluğu - dualar

Yâ Rabbî! Hîn-i bülûgumdan bu âna gelinceye kadar, islâm düşmanlarına ve bid’at ehline aldanarak, edindiğim yanlış, bozuk i’tikâdlarıma ve bid’at, fısk olan söylediklerime, dinlediklerime, gördüklerime ve işlediklerime nâdim oldum, pişmân oldum, bir dahâ böyle yanlış inanmamağa ve yapmamağa azm, cezm ve kasd eyledim. Peygamberlerin evveli Âdem aleyhisselâm ve âhiri bizim sevgili Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâmdır. Bu iki Peygambere ve ikisi arasında gelmiş geçmiş Peygamberlerin cümlesine îmân etdim. Hepsi hakdır, sâdıkdır. Bildirdikleri doğrudur. Âmentü billah ve bi-mâ câe min indillah, alâ murâdillah, ve âmentü bi-Resûlillah ve bi-mâ câe min indi Resûlillah alâ murâd-i Resûlillah, âmentü billâhi ve Melâiketihi ve kütübihi ve Rüsülihi velyevmil-âhiri ve bilkaderi hayrihi ve şerrihi minallâhi teâlâ vel-ba’sü ba’delmevti hakkun eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühu ve resûlüh. (54)

En sevgiliye ithafen. ( Dua dostluğu )

Hayatım, canım, canan’ım, kıymetli efendim sana layık olmaktan o kadar uzağım ki!

Bir görsem yüzünü , dokunabilsem eteğine , ruhunun güzellikleriyle hemhal olabilsem.

Senin beni sevdiğin kadar bende seni sevebilsem

Sesinde sessizliğimi eritsem

Sessizliğinde ruhumu eğitsem

Nefsimi ayaklarına sersem

Tüm sersemliğimle yolunda sürünsem

Bilmem ki sana ualşabilir miyim?

Bilmem ki senin kadar sevebilir miyim?

Nur cemalinle aydınlatsan dünyamı,

Sımsıkı sarılsan bana,

Kavrasan tüm benliğimi,

Aşkınla ısıtsan üşüyen yüreğimi,

Ulaştırsan beni RABB’E.

Sevgine muhtacım efendim.

Muhammed Yasin Osmanoğlu


25 nisan 2008 / İstanbul
( Dua dostluğu )

11 Nisan 2008 Cuma

Hüzün

Hüzün, hüzün, hüzün
Neden gülmez yüzün
Senin bitmez mi güzün
Mutluluğa yok mu sözün

Dua dostluğu - Rabb'e Yakarış

Ya Rabb hasretiz merhametine.

Ya Rabb hasretiz gözetmene.

Ya Rabb hasretiz rahmetine.

Ya Rabb hasretiz yakınlığına.



Hayy'dan gelip Hu'ya gider iken bu arada şaşırmışız.

Ya Rabb sen uyandır bizi

Ya Rabb sen kuşat bizi

Ya Rabb sen benliğimizi eritip Senin yüceliklerinle muhattap eyle bizi.

1 Mart 2008 Cumartesi

Mucizem

Ya Rabb Yâr ol bize.
Ya Rabb Yâr ol bize.
Ya Rabb Yâr ol bize.

Rabbim en sevgiliyi sevdirsin.

___________

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِ

Mucizem

Ya Rabbi bana öyle bir mucize nasip eyle ki onunla geçireceğim her dakika seni hatırlatsın ve sana bir adım daha yakınlaştırsın.

Ya Rabbi bizi kendimize bırakma bizi senin dosdoğru yolunda sabit kıl.

Ya Rabbi senin dinini yaymakta bizleri vesile kıl.Senin dinine hizmet edecek evlatlar yetiştirmemizi nasip eyle.

Elbet sen sana sığınanları yalnız bırakmazsın.Ya Rabbi iman ateşimizi hiç bir zaman köreltme her geçen dakikada dahada alevlenip benliğimizi eritmesini nasip eyle.

Ya Rabbi! Ya Rabbi! Ya Rabbi! sahte aşklarla bizi sınama senin aşkını kalbimize düşürüp bizleri boş işlerin hevasına kapılmaktan koru.

Hani umuda sevdalanmıştık

Hani umuda sevdalanmıştık
Hani Rabbe sevdalanmıştık
Hani Rabbe sevdalananlara sevdalanmıştık
Hani her daim en sağlama yönelecektik
Hani en zayıf anımızda O'na sarılacaktık
Hani yakarışımız en merhametliyeydi
Hani yönelişimiz yalnız hayraydı
Hani birbirimize sımsıkı sarılacaktık

Belki bu sözleri hissetmedik vermedik ama bu sitede hep bu sözlerin verilmesi amacını güttük umutsuzluğa düştüğümüzde en yalın halimizle boynumuz bükükçe Rabb'e yakarmayı aşılamayı düşünmüştük hep.

Beklenen neden fani, o faniye bağlanış ve ondan görülmeyen ilgi veyahut kötülük neden bizi yıkıyor.BİZ BU KADAR BASİTMİYİZ.Rabbi vekil kıldık ve buna tüm kalbimizle inandık peki o zaman biz O'na ve onun emirlerine sımsıkı sarılırsak sizce bizi ne yıkabilir.

Yıkılışımız nefsimizdendir...Eksikliğimizdendir...Benliğimizdendir...
Yıkılmışız Ya Rabb senin emirlerini yerine getirmek için dirilt bizi.
Yıkılmışız Ya Rabb senin emirlerini yerine getirmek için dirilt bizi.
Yıkılmışız Ya Rabb senin emirlerini yerine getirmek için dirilt bizi.

Umuda sevdalıyız,
Umudu veren Rabb'e sevdalıyız,
Belki bu sevdanın hakkını veremiyoruz ama,
Bu sevdanın hakkını verenlere sevdalıyız
Ve bu sevdanın hakkını verme çabası ve arzusu içerisindeyiz inşaallah.

Çocukça sevmek. (Dua dostlarıma ithafen)

Çocukçaydı bizim sevdamız tutarsız, karşılıksız ,uçarı , hadsiz, art niyetsiz.Rabbimizden dileğimiz hep bu yönde, saf ve tertemiz olsun bu sevda.Büyüyüp alttakilere basıp yükselmeyi amaçlıyanlardan olmayalım hiç.Sevelim yalnız kardeşlik bağı yetsin bu sevdaya olmasın hiç bir çıkar sevdası.Açalım kalbimizi emin olarak olmasın hiç korkumuz.

Ya RABB! sen bizim birlikteliğimizi hep hayra vesile kıl.
Biz seni vekil kıldık.Bu sevdayı sana armağan ettik eminiz ki senin sahip çıktığın zelil olmaz.

Sana binlerce kez hamd olsun.